Saatin Tarihçesi
1550’lerde dışarıda Almanya ve Fransa imalatı saatler dolaşmaya başlamıştı. 1575’te İsveç ve İngiliz üreticiler meydana geldi. Saat, tarihi gösteren bir vasıta değil, yeni meydana gelmiş bir modaydı daha. Çelikten meydana getirilen iç mekanizmalar, bu senelerden sonrasında pirince dönüşmeye başladı. Yeniden de saat denildiği zaman, istediği vakit duran, istediği benzer hata yapma hakkını kendinde bulan zımbırtılar zihne geliyordu. Buna karşın antik sistemlere dönülmüyordu, ücreti olan hepimiz bir saat alıyor, saati bulunmayan komşular ayıplanıyordu. Tekrar de saati bir istek nesnesi vaziyetine getiren bu teknolojik gelişmeler değil, 1600-1675 boşluğundaki biçimsel yeniliklerdi. Söyledik ya saat hâlâ bir aksesuar olarak görülüyordu.
1656’da ilk sarkaçlı saat üretildi. Sarkaç mantığını Galileo’nun bulmuş olduğu varsayılır, ayrıca çizdiği fakat yapamadığı bir planımı olduğu söylenir. 1660’da saatler sadeleşme eğilimine girdi, şıkır şıkır saatler artık hanımefendi saatleri olarak görülüyordu. 1675’te teknik tedaviler yapılmış oldu, artık saatiniz bir Gün içerisinde birkaç saat değil, ancak birkaç dk. sekiyordu. Anca saatin kadranına dakikalar çizilip saate yelkovan eklendi. İngiltere kralı, Saatini konumlandırmak için cepler diktirdiği yeleğiyle ilk kere halkın karşısına 1675’te çıktı.
1704’te Dullier isminde bir müstahsil, Pirinç parçaların kimilerini mücevherlerle değiştirmeyi denedi. Akıbet, ucuzlama trendine giren saatler içerisinde fiyatıyla soyluların iştahını kabartan yeni bir alternatifti. Bugün yüksek fiyatlarla satışa sunulan saygın saatlerin birincisi diyebiliriz sanırız Dullier’e. 1725’te ucuz saatlerin bir yerine de değerli taş koyma modası başlayıp bir müddet devam etti. 1750’de ilk defa bir müstahsil saate şahsı adını verip marka yaratmaya kalktı.
Saatin tarihi1721’de George Graham’in meydana getirdiği sarkaçlı saat, gün içerisinde yalnız bir saniye şaşıyordu. 1761’de John Harrison’ın icra ettiği saat o kadar dakikti ki deniz yolculuklarındaki ölçümlerde tüketilmeye başlandı. İngiliz hükümeti, bu başarısını, bu dönemin parasıyla 10 milyon dolar vererek ödüllendirdi. Bu saat, gün içerisinde saniyenin beşte biri kadar şaşıyordu.
1800’lere kadar bolca mücevherli ve fonksiyon bakımından birbirinden ayrımsız saatler imal edilmeye devam edildi. 1800’de ilk defa bir cep kronometresi yapılmış oldu, şu demek oluyor ki saniye ilk defa cebe girdi. 1850’de ABD’da ilk defa seri imalat saat yapılmaya başlandı.
1952’de ilk kere kurulmayan bir saat üretildi, bu saat, “akümülatör” denen mucize yardımıyla çalışıyor ve hiç bir kurmalı saatin ulaşamadığı dakikliğe ulaşıyordu. 1970’de elektronik saatler dışarıda ilk defa görüldü. Bugün uzaktan kumandalı, MP3 çalan, resim çeken saatler mevcut.
0 Comments
Yorum Gönder