Saat Nedir?
24 saat esaslı Saatler minimum 15. yüzyıldan bu yana kullanıla ulaşmıştır. Saatlerin vakit göstermek haricinde da işlevleri yer almaktadır. Bir aracı zamana göre ayarlamak bu örneklerden herhangi biri olarak gösterilebilir. Bu şekilde bir kullanılışın misali bombalarda ve fırınlarda gözlemlenebilir.
İlk çağlarda bir tahtaya dikili üçgen bir tahta biçiminde tam önümüze çıkmış olan Saat, değişen teknolojinin genişlemesi ile şekil değiştirmiş, meydana gelmiş akrepli, yelkovanlı Mekanik saatlerin yapılmasına olanak vermiştir. Hızla gelişen teknolojinin daha da da büyümesi ile Dijital saatlerin imalatı olası vaziyete ulaşmış, hemen sonra değişen teknolojinin daha fazla da hızlanmasıyla, inkişaf hızına paralel olarak analog görünüşlü akrepli yelkovanlı dijital saatler model edilmiştir.
Vakit içinde değişmeler artmış, artık yelkovan ve akrebi bulunmayan, uygar dizaynlı okuması mümkün mertebe zor saatler tam önümüze çıkmıştır. Bu doğrultusuyla saat, insaniyet tarihinin bir aynası gibidir.
Saatin bulunuşu ve ilk defa kullanılışı
Saat Mekaniği yapımının en esas kaidesi, ilk olarak vakit teriminin emin anlaşılması ve evren üstündeki ortak bir dilmiş benzer okunabilmesini sağlayacak hesapların yapılmasıdır. Nesnenin yaşama ulaşmasını başlatan ve bitmesine istikametli her zaman hareket eden vakit, elle tutulamayan, gözle görülebilen cebir ve geometri, trigonometri benzer bilimlerle hesaplamaları yapılabilen bir kavramdır. Vakit içerisinde tarihi gösterebilecek işaretlere gereksinim duyulmuştur.Güneş ve Ay bu işaretlere 2 esas misal meydana gelmiştir. Yeryüzünün şahsı çevresinde dönüşü ve ayın evren çevresinde dönüşü vakit hesabında kolaylık elde eden esas işaretlerdir. Fazlaca geniş vakit hesabı ise bizim genel uzay içindeki durumumuzdur ve görecelidir. Yeryüzünün güneş çevresinde ve şahsı ekseni çevresinde dönüşü dilimlere / meridyenlere bölünerek metre hesabı ile vakit hesaplamasına aktarılabilmiştir.
İlk yer alan saat güneş saatidir. Mısır halkı tarafınca yer almıştır. Güneş saatinin esas temrin prensibi bir yüzey üstüne çizilmiş olan saat çizgileri ve bir çubuğun bu saat çizgilerinin üstünde meydana getirdiği gölgesi desteği ile dönemin belirlenmesidir. Güneş gökküresi üstünde bir tam dönemini 24 Saatte tamamladığı için ( Bölge şahsı ekseni çevresinde 24 saatte rotatif ), yöresel yaklaşık olarak tarihi ve kimi düzeltmelerle alan yaklaşık olarak devrini icad etmek olası olabilmektedir.
Saatin Tarifi
Bir Dakikası altmış saniye, hepsi altmış Dk. olan, 24 Saati toplam bir Gün icra eden ve bir haftada 168 saat durmadan dönen, tarihi gösteren Cihaz / takıya “ saat ” denir.Saat, bazen tarihi gösteren bir motor, bazen gösterişli bir takıdır. 2 Güneş saati, kum saati, kol saati benzer oldukça muhtelif saatler mevcuttur. Yaşamımız vakit dilimlerine göre ayarlanmış olup, bunun için evren dahi dilim dilim edilip meridyenlere bölünmüştür. Bir Gün, her saati altmış Dakikadan ve her Dakikanın altmış saniyesinden oluştuğu 24 Saatten husule gelir. Her yeni gün akşam yarısında 00’da başlar. 24 saatte şu demek oluyor ki 23.59.59 da sonlanmış olur. Her gün 1 saati altmış dakikadan 1440 dk. ve her dk. altmış saniyeden 86400 saniye eder. Her saniye ise şahsı ondalıklarına bölünür. Saniye, Systeme International d’Unites’in bir birimidir. ilk başlarda 1 güneş gününün 86400 de biri olarak kabul edilmiştir. Söz mevzusu tanım, yerkabuğu düzeyi veya aysberglerin parçalarına göre kimi minik düzensizliklere yol açması, yeryüzünün hız düzeyi farkları meydana getirmesi sebebiyle sorgulanmıştır. Vakit, uygar teknoloji ile atomik bir işlemci benzer ölçülmektedir. Anca standart metre de tekrar atomik saatin tüketilmesi tariflenmiş olup 1983 seneninden buyana, metre havasız bir tüp içindeki ferin kat etmiş olduğu uzaklık olarak 1/299.792.458 saniyedir. Eşitlenmiş Alem Tarihi (UTC), Enternasyonal Atomik Saat (IAT) yeryüzünün bütün köşelerindeki 150 adet Atomik Saat makinesi yönünden alınan averaj kıymet anlamına gelir.
Bu saatler senede 2 saniyeden çok hata yapmamaktadır. Bu şekilde minik dalgalanmalı farklar (çeşitli evren köşelerindeki saatler) ergonomik bir vakit skalasının takdimi olup, UTC nerde olursa olsun IAT’nin 1 saniyesi UTC’nin 1 saniyesidir. Bu vakit hesabının 30 Haziran ve 31 Aralık’ta 1 saniye eklendikten sonra yahut çıkarılarak Astronomik Saate uydurulması gereklidir. UTC, 0 boylam referans olarak alınmakta (GREENWICH), GMT aşırı kullanılmamaktadır. Enternasyonal antak kalma 1972 senesinde İsviçre’de onaylanmıştır.
Çağımızda saatler dijital (nümerik) yada analog göstergeli olarak yer alabilir.
İnsanlar Taş döneminde tarihi ölçecek bir aracı gerekirdi. Sabahleyin muayyen aniden kalkınması, mahlukların muayyen zamanlarda beslenmesi, mamullerin muayyen zamanlarda pazarlara götürülmesi lazımdı. İlk saatler, bir gölge düşüren ve gölgenin söylenilen uzunluğuna kısalığına göre tarihi göstermeye fayda sağlayan kolay ” Güneş Saatleri”dir. başlarda bunlar birer uzun sütundu.bu sütunların üstüne yahut etrafına semboller konulmaya başlandı.
Güneş saatleri, bilhassa kış mevsiminde faydasız vaziyete geldiği için ” Su saati ” buluş edildi. Ayrıca, akşamları de tarihi gösterdiğini açıklanmak için bunlara “akşam saati “adıda verildi.
Çin’de, Mısır’da ve Mezopotamya’da 5000-4500 sene evvel bu saatler kullanılmaktaydı. Çinliler bir pilot ötekine akan ve biri boşalınca bir veya 2 saatin geçtiğini gösteren su Saatleri kullanılmıştı. Yunanlılar ve Romalılar bu saatlerin daha fazla meydana gelmiş şekillerini yaptılar. Aynı zamanda İskenderiye kentinde Yunanlı bir saatçi alk kez kimi silindirler ve çarklar kullanarak kendi haline işleyen ilk su saati bulunmuş oldu.
Bununla beraber tarihi aralıklarla daha da iyi öğrenmek ihtiyacı “kum saati” söylenilen araçların icadına sebep oldu. Kum saati iç içe andıran 2 kısımdan husule geliyordu. Bu bölümler oldukça ince bir boğazla iç içe bağlandı. Üst bölüme koyulan kumlar bu boğazdan geçip otuz dakika içerisinde aşağıda toplandı. Üstteki kumların tamamı alta dökülünce tam yarım saatin geçmiş olduğu anlaşılıyordu. zaman içinde Camın üstüne çizgiler konularak Dakikalar da gösterilmeye başlandı. Bunlar geçen asrın başlarına kadar gemilerde kullanılırdı.
Su ve kum saatleri işaretli mumlar da tarihi gösteren aygıtlardır. Nitekim uzun bir mum üstünde saatleri gösteren izler yer alır, mum eridikçe saatlerin ilerlediği anlaşılırdı. Kilise çanları orta çağlarda tarihi belirlemekte mühim rol oynardı. Haçlı seferlerinden sonrasında, Batı ülkelerinde uyguladılar. Batıda rakkaslı saati 1.000 senesinde Papa İkinci silvestr yapmış oldu. İlk rakkaslı saatlerin çarkları ve kadranları büyüktür. Bunlar zaman içinde gelişti. Galilo, bir ipe bağlı ağırlıkların kısaca sarkaçların iriliği kesinlikle, ip uzunluğu aynı ise aynı vakit içerisinde sallantılarını tamamladıklarını buluş etti.
0 Comments
Yorum Gönder